
“Veri toplayıp bilgiye, bilgiyi de paraya dönüştürüyoruz.” diyebilmek, sağladığı mutluluğun haricinde kurum için bir güven kaynağı.
Güveni biraz açarsak, yöneticiler kurumları içinde ve pazarda olan bitenlere sayısal ve nesnel olarak egemen olamıyorlarsa; bu yöneticiyi gece karanlığında farları olmayan ve emniyet kemerini takmadan son sürat giden bir arabayı kullanan şoföre benzetebiliriz.
“Veriyi paraya dönüştürüyoruz” söylemi yıllardır gündemde ancak gerçekleştirmede ne kadar başarı sağlanıyor, nasıl başarı sağlanır? gibi soruları açıklamaya çalışacağız.
Anlamlı veriyi toplayabilmenin, öncüllerine bakacak olursak;
(Detaylı bilgi için bizlerden bilgi alabilir; ürünler başlığı altında –ERP sayfasını, Bilişim ERP sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.) Detaylı bilgi için tıklayınız.
Gelelim en zor aşamaya; veriden para kazanmak için birinci ve ikinci öncüllerin bulunması yeterlidir. Para kazanma süreci ise bu stratejinin yönetim kadroları tarafından hedef olarak belirlemesi, her türlü idari destek ve denetimin sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Yöneticiler, biz bu değişikliği istiyoruz demelerine karşın, maalesef gerekli kaynak, mali ve manevi desteği ayırmamaktadırlar. Patronu, yönetim kurulunu ikna etmenin en iyi yöntemi meslektaşları ile görüştürmek, büyük veri sunumu almasını sağlamak ve benzer sektördeki rakiplerinin/ dostlarının performanslarını onlardan duymalarını olanaklı kılmaktır. Kurum içinde farkındalık oluşturmak için ise çalışanların teknolojiye dokunmaları ve şirket verilerinin üzerinden ne gibi anlamlı ilişkiler çıkarabileceklerini görebilmeleri gerekmektedir.
İster danışmanlık alınsın ister Udemy gibi sayısal platformlardan, istenirse de şirket tarafından eğitimler planlansın, öncelik farklı birimlerde farkındalığın oluşturulmasıdır. Bu sayede süreçler iş birimleri ve üst yönetim tarafından hızlıca kabul görür ve gerekli eylemler yerine getirilebilir.